playin a new game with my hot stepsister anastasia knight indiansexmovies.mobi free sucking big massive cocks blowjob compilation movies

Seri Önerileri: 12 Nisan – 18 Nisan 2021 (10. hafta)

Selamlar.

Amaç:
Bu blog gönderisinin işlevi çeviri grupları ve okurlar arasında seri paylaşımını sağlamak ve okurların seri önerilerini toplamaktır. Önermek istediğiniz seri varsa yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için -> https://manga-tr.com/blog-goster-852.html

Giriş

Bir haftayı daha geride bırakıyoruz. İyisiyle, kötüsüyle, Ramazan’ın girişiyle bir hafta daha… Umarım iyisinizdir. İyi olmak da hayli zor ama. Sürekli değişen bir hayat, sürekli kafamıza giren yeni bilgiler, “tak” diye düşen bir haber derken derken iyiysek kötü kötüysek iyi oluyoruz aniden. Çalkalanmalar epey yorucu gidiyor. Müzikle mi başlasak, önce müzik:

https://soundcloud.com/srhtsngnn/jimi-hendrix-1983-a-merman-i-should-turn-to-be || Jimi Hendrix, uzun ılık bir rock şarkısı

https://www.youtube.com/watch?v=qKj8EOuvRcI || Sabahattin Ali’nin şiirinden huzursuzluğu tarif eden bir şarkı, tüm anlamsızlık

https://www.youtube.com/watch?v=YjNFvYenY7Y || Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir

devam ediş

Keiichi Koike’nin serilerini önermiştim. Hatta bir kısmının içeriğini de açmıştım. Bunlardan Astroid’i yükledim. Koike detaycı ve güçlü bir çizer. Geçişleri, taramaları, hayal gücü… Kendisini Heaven’s Door‘u gördüğüm an zaten çok sevmiştim. Diğer işleri de epey büyüleyici.

Psychedelia (Saykodeli): Etimolojik olarak Yunanca “ruh ve bilinç” anlamına gelen psyche ile “açığa çıkartmak” manasını taşıyan delos kelimelerinin birleşiminden meydana gelen psikedelia, “gözle görülemeyen ruhsal dünyanın görünür hale gelmesini” ifade etmektedir. (Vikipedi)

Saykodeli ilginç şey. Büyük ihtimalle Galip Tekin veya Heavy Metal üzerine bir şeylere bakarken öğrenmişimdir bu akımı. Ruhsal dünyanın ya da daha ziyade bilinçaltının açığa çıkması gibi bir durum istenen. Bunun için ya doğal olarak ilginç düşünce stiline ve hayal gücüne sahip olmak gerekiyor ya da kimileri gibi uyuşturucu kullanmak (uyuşturucu kullanmayın, gerçekten anlayıp öğrenin sonra düşünün, bilip bilmeden uyuşturucu kullanmayın).

Zamanında Galip Tekin hakkında da bu tür söylentiler çıkmış. Eğer hikayelerinden kimine bakacak olursanız o kadar uçuk kaçıktır ki normal bir insan bunu yapamaz dersiniz, diğer insanlar da öyle diyordu: “Normal bir insan yapamaz, uyuşturucu kullanıyordur.” Galip Tekin uyuşturucuyu bilen, büyük ihtimalle de denemiş birisiydi fakat artık kullanmıyordu. Onun hikayeleri tamamen kendi hayal gücünün etkisiyleydi. Kafası acayip çalışıyordu onun. Zaten kendisi de diyordu: “Her gün uyuşturucu kullanmaya vücut mu dayanır?” Haftanın her günü çizim yapan biriydi, hikayeleri ancak yetişiyordu. İnce işçilik, detaylıca taramalar… Sağlam bir disiplin eseri olarak yedeklerini bile çıkarıyordu hikayelerin. Ah Galip Tekin, keşke ömrü yetseydi de eski hikayelerini istediği gibi daha müthiş çizgisiyle yeniden çizseydi.

Saykodeli diyorduk. Bu tarz insanın kafasını bulandırıyor. Karanlık ve ürkütücü -anormalliği sebebiyle- atmosferler içinde seyahat ettiriyor. Ama o kadar ilginç, o kadar garip ki kendinizi onun büyüsüne kapılmaktan alıkoyamıyorsunuz. Nicedir yazamıyor olsam da bir zaman yazdığım Paranoia Agent incelemesi vardı, onda bahsettiğim işler ve Paranoia Agent‘in kendisi de bu tarza yakın seyrediyor. Sennen Joyu (Millennium Actress) filmi ve Paprika‘nın başı da müthiş geçişler yaratarak akıma kapılıyor.

Bu tür neden bu kadar çekici acaba, psikolojik içerikler neden bu kadar güzel? Hastalıklı zihinler, bilinçaltı, bilinç işleyişi, bulanıklıklar… Belki de bilinmezliği ve ruha yakınlığı yüzünden bu kadar güzeller. Ruha inanmıyor olsanız bile en azından karmaşası ve bilinmezliği konusunda hemfikirizdir diye düşünüyorum. Beyne bağlı bilinç ve bellek’in  müthiş iki hastalığı var ve hala çözülemediler: Alzheimer ve Parkinson. Beyin, insanın diğer varlıklardan tek üstünlüğü ve beyin hakkında o kadar bilmediğimiz şey var ki. Psikolojik rahatsızlıkların arttığı şu dönemde hem de. Güzel şey, garip şey işte.

wandavision

Film tadından diziler var artık. Bu da öyleydi. İlk iki bölümdeki sit-com, gelişen olaylar, bağ kurma falan derken bitti. Kaliteli ve deneysel bir işti. Yapım belgeseline de bakmanızı öneririm epey güzel duruyordu. İşin kıymeti daha bir iyi anlaşılıyor. Tutturulan gizem güzel. Tarih içindeki akış güzel -ve bence Amerikalı izleyiciler için de ayrı bir kıymeti olmuştur-. Umarım dizinin bu güzellerle dolu girişinden sonra devamı daha bir acayip olur ve severek, sevinerek izleriz. Bu arada dizi Wanda’nın üzerinde ilerliyordu. Güzel bir kadın başrol dizisi olmuş. Kadın başroller görmek güzel şey. The Marvelous Mrs. Maisel ve Fleabag‘i de ayrıca öneririm. Kadın başroller. Ve belki kitap olarak da bir öneri: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu.

Kapanış

Bu sefer daha profesyonel ve yararlı bir blog hazırlamaya çalıştım fakat can sıkıntısı can sıkıntısıdır. Hayat çok yorucu ve tutunacak dallar arıyoruz. Güvenli ortamlar arıyoruz. Sevgi arıyoruz. Bunlar hepimizin başında. Çizgili-çizgisiz romanlar okuyoruz, seyirlikler izliyoruz. Kendimize kaçışlar yaratmaya çalışıyoruz. Fakat sadece kaçış değil, lütfen olmasın. İlgilendiğiniz şeyleri sadece gerçeklikten bir miktar kafamızı çevirmek için yapmayalım. Çünkü sadece bunu yapmanın uyuşturucudan bir farkı yok. Çünkü en son dönüp geleceğimiz yer yine gerçeklik. Kaçtıkça kaçacak, var gücümüzle buna devam edecek olsak bile; tüketim bağımlısı haline gelsek de yine sert bir gerçeklik yerini öylece koruyor. Yapmamız gereken yaşamak; izleyerek, dinleyerek, okuyarak yaşamak ve üretmek. Gerçekliği fark edip ondan kopmayarak bunları yapmak. Hayallerimizi gerçekleştirmek, gerçeği değiştirmek. Hayat kötü olduğu kadar iyidir. Gerçekler acı olsa bile acıyı aşabilecek olanlar da gerçeklerdir.

Manga önerisinde bulunmak her daim olduğu gibi yine pek haddime değil fakat yine de Nishioka Kardeşleri size önermek isterim. İki kardeş mangaka. Yine saykodelik ve garip. İki hafta öncenin yazısının yorumlarında önerdiğim dört adet seri var. Direkt olarak indirme linklerini vermiştim. O seriler benim gözbebeklerimdi. Bir hırsla yazdım hepsini. Özen göstererek hazırlamanızı rica ederim. Eğer kimse el atmazsa günün birinde onlar hala benim.

Teşekkür ederim. Umutlu, samimi mutluluklu, gerçek ve sevgi dolu bir hafta diliyorum.

Sevgiler.

Kamil.
Blogun ana kaynağı: https://manga-tr.com/blogu-75323.html