Merhabalar. Se’ye… Başlığı geçen yazıdan seçmiştik. Başlığa uygun da bir yazı deneyelim. Bakınca ne yazsam beğenebileceğimi sanmıyorum; olağan yazımlara benzeyen, başka birinin yazdığını görsem beğenmeyeceğim ve basit bulacağım fakat ben yazdığım için pek de eleştirimi basitliğe değil de anlattığım şeylere odaklayacağım için kötü bulmayacağım, duyulan şeylerin yine tekrarı olan bir yazı çıkacak nihayetinde. Başlayalım. Gözlük…
Se’ye… Bir sonraki bloğun başlığı “reddediyorum” olabilir, şimdi ikisi arasında kalacaktım fakat bu daha mantıklı geldi çünkü ilk konumuz böyle başlayacak ve kabaca ilerleyeceğiz. Doğaçlama başlasın: Şu anda hem yazıp hem de müzik dinliyorum ve dün fark ettiğim bir şey oldu: Son çıkan müziklerin yapısı mı basit yoksa ben mi denk gelip fazlaca dinledim bilemiyorum…
Se’ye… ——– Merhaba. Yine, ben. Ne yapıyorsunuz, nasılsınız, neyin içindesiniz? Tutkulu musunuz, hayalleriniz var mı, neler istersiniz? Sonuç nedir, neyi düşünürüz? Mangalar nedir, biz bunları niye okuyoruz? Niye dizi izliyoruz? Niye kitaplara falan sataşıyoruz? Köken nedir? Düşünmelerin varacağı en uç sonuç neresi olabilir? Gerçekten hiç var olmamış bir şey düşünebilir miyiz? Her şey beyne alınanların…
Heyoooooo!.. Se’ye… Nabersiniz? Çok, feci, pis, acayip paslanmışım. Ne zamandır yazmıyorum ben ya? Ve şu an yine buradayım. Işıkların karşısında güzel bir sahnede, elimde gri ve delikli bir mikrofon, önce afallayıp hatalar yaparak sesimi patlatmışım, sonra juri ikinci bir hak tanımış ve bu son şansı güzelce değerlendireceğim. Gerçekten de okuya okuya mizah dergisi yazarlarına benzeştim….
Müzikli giriş: Her şey birdenbire oldu Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire Yemiş birdenbire oldu -Orhan Veli Merhabalar. N’abersiniz? Haftalık yazılar yazmak eğlenceliydi. Ben de yine bu tarz sürekli yazılar çıkartacak bir şeyler bulayım dedim. Zaten gerekli konular oldukça blog da yazılıyor. Bu arada onları da araya atarız. Bu bloglarda neler…
İyi ki bir manga okuyordum!.. Merhaba. Bildiğiniz üzere Rurouni Kenshin, romantizm ve komedi bazlı bir tarihi manga. Çok bilinen mangalardan olup animesinin de epey seveni var. Ben de okuyordum ve okurken mangakasının çizimlerine hayran olmuştum, hala da hayranım. Bu çizimler üzere kendisini bir araştırmak istedim. Ve zaten en başlarda çıktı: “Rurouni Kenshin’le tanınan Nabuhiro Watsuki,…
Merhaba. Ne acayiptir ki yazamaya yazamaya blog yazımı hakkında kimi fikirler elde ettim. Daha kişisel bakışa sahip ve geniş çaplı araştırmaya dayanmayan bu blog ile bunları iletmeye çalışacağım. Şimdi gidip blog ne demekmiş ona bakıyorum. … Blog veya Weblog teknik bilgi gerektirmeden, kendi istedikleri şeyleri, kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturabildikleri, günlüğe benzeyen web siteleridir….
Merhaba. Umarım iyisinizdir. GTO serisi en son GTO: Lost Paradise ile devam ediyordu ve mangakası katıldığı bir programda açıklama yaptı. Bu son manga GTO evrenini ve serisini sonlandıracakmış. Malum evren yan hikayeler(spin-off) de dahil olmak üzere Onizuka’nın çocukluk yıllarından itibaren bir anlatım sergiliyor. Çeteler, gençlik, hayaller vs. vs. Umarım güzel bir finalle kapanır. Mangaka seri bitince yarım bıraktığı…
Merhabalar. Şu sıra görüp de beğendiğim biri kült biri halen yayınlanan iki seri sunmak istiyorum size. Elimden gelse ben yapmak isterim fakat aklımda kalacağına burada kalsın. —– 1- GTO Great Teacher Onizuka. Serseri ve yarı-sapık Onizuka’mızın hayatına giriş yapıyoruz. Tam bir Punk*. Eğlenceli bir seri ve nedense sınıfı ile ilişkisi bana Rıfat Ilgaz’ı hatırlattı. Ruhu…
Merhaba. Sonunda havalar ısınmaya başladı. Bu hafta, iyice sıkıcı bir hal almaya başlayan ve bıkkınlık yaratan serimizin son haftası. Bu sebeple öneri yapmak için araştırdıklarım olsun, aklımdaki seriler olsun hepsini toparlayıp bu defteri kapatıyorum. Yaklaşık üç ay önce, yeni çevirmenlerin ve ellerindeki bitip de çevirecek seri arayan diğerlerinin güzel seriler bulması -en azından okuyanları tarafından…